Bardak kırılmalarını önleyin
Profesyonel bardak yönetimi ile zaman ve maliyet tasarrufu!
Bardak parlatma yalnızca sıkıcı bir iş değildir; aynı zamanda hijyenik bakımdan da verimi şüpheli bir yöntemdir. Bunun yanında, hem çalışanların değerli vaktinin harcanmasına, hem de personel ve malzeme giderlerinin artmasına neden olur. Gastronomi ve otelcilikte kullanılan yüksek kaliteli saplı bardakların elle parlatma esnasında sık sık kırıldığı, herkesçe kabul edilen bir gerçektir. Öte yandan, bu aslında kaçınılabilecek bir durumdur. Size maliyetlerinizi düşürmek, kırılmaları azaltmak ve hijyenik bulaşık yıkama sonuçları elde etmek için en önemli ipucunu veriyoruz: Verimli bardak yönetimi!
Daha kaliteli bardaklar uygun fiyatlı olanlardan daha uzun süre mi dayanır? Bunun cevabı, "hem evet, hem de hayır" şeklinde olacaktır! Ucuz maliyetli malzemelerde cam korozyonu, titreşim sebepli hasar ve leke ve hav gibi durumların daha çabuk yaşanmasını bir yana bırakırsak, bardaklar için geçerli temel bir dezavantaj bulunur: Kolayca kırılabilirler! Saksonya-Lausitz'de bulunan tanınmış Alman bardak üreticisi Stölzle'nin Almanya Satış Direktörü Klaus Völkner; "Yüksek kaliteli bir bardak, teoride yaklaşık 1.000 kez yıkanabilir", şeklinde konuşuyor. Öte yandan, bu durum gerçekte farklı şekilde yaşanıyor. Völkner bu konudaki kişisel deneyimini şöyle ifade ediyor: "En fazla 400 kez bulaşık makinesinde yıkandıktan sonra, bir bardak genellikle çöpe gönderilir".
Hatalı elleçleme ekonomik zarara yol açıyor
Bunun altında yatan nedenler, Offenburglu bulaşık yıkama teknolojisi uzmanı Meiko bünyesinden Frank Schwarz'a göre bardakların hatalı elleçlenmesi ile alakalı. Schwarz; "Bardaklar sık sık bardak yıkama makinelerinde birbirine çok yakın yerleştiriliyor; bu da yıkama esnasında birbirlerine sürtünmelerine yol açıyor", şeklinde vurgu yapıyor. "Aynı şekilde, yanlış temizlik kimyasalı seçimi de bardak hasarlarına yol açabiliyor. Elle kurutma esnasında da, bir bardağın yere düşürülmesi sık rastlanan bir durum. Diğer bir neden ise, mutfaktaki süreçlerin birbiriyle optimum olarak koordine edilmemiş olması. Bu liste uzayıp gidiyor."
Toplamda, gastronomi ve otel işletmeleri için çok yüksek bir ekonomik yük ortaya çıkıyor! Zira, bardaklar değer artırma zincirinde önemli bir yere sahip. Bilhassa yıkama için organize edilen personel kullanımının hafife alınması gerekiyor. Bu durum, iki farklı boyutta karşımıza çıkıyor: Bir yandan, bardakların düzenli olarak ele kurutulması ciddi personel maliyetlerine yol açıyor (bkz. "Bulaşık yıkama maliyetleri" paragrafı). Diğer yandan ise, bir bardak personelin elinden kayarak düşmesi veya parlatma esnasında sapının kırılması sonucu kullanılmaz hale gelebiliyor (bkz. "Bardak kırılması" paragrafı).
Daha az bardak kırılması, daha az maliyet anlamına gelir
Elle bardak parlatmaya son verin, bardak kırılmalarını azaltın ve hijyenik, temiz yıkama sonuçları elde edin: Restoranında veya otelinde bu hedeflere ulaşmak isteyen herkesin bir adım ötesine gidebilmesi gerekiyor. Pratikte, ters ozmoz ünitelerine ve uygun bir sepet sistemine sahip profesyonel bardak ve bulaşık yıkama makineleri, değerlerini kullanıldıkları her işletmede ispatlamış durumdadır. Bir profesyonel bulaşık makinesinde tuzdan arındırılmış ozmoz suyu ile yıkama ve doğru sepet sistemi kullanımı, bardak kırılmalarını yıllık olarak %10 oranında azaltmaktadır. Tuzdan arındırılmış su bardaklar üzerinde kalıntılar bırakmadığı için, bunların sonradan parlatılması da gerekmez; böylece kırılmaları da önlenir.
Bardak ve bulaşıklarda pırıl pırıl sonuçlara ulaşmak için su kalitesinin iyileştirilmesi ancak demineralize suyla veya ozmoz suyuyla mümkündür.
Ters ozmoz tam olarak nedir?
Su yumuşatma esnasında sertlik vericiler ile sodyum iyonları değiş tokuş edilir. Sert su, bu sayede yumuşatılır. Böylece, artan deterjan ihtiyacı ve kireç giderme ile, makinenin kireçlenmesi önlenir. Kısmi demineralizasyon işlemi, iyon değiştirme yöntemini kullanarak sertlik vericilerin yalnızca bir kısmını sudan alır. Bununla birlikte, suya sodyum iyonları değil, kalıntı bırakmayan hidrojen iyonları verilir. Tam demineralizasyon işleminde, sudaki tüm mineraller alınır ve kalıntı bırakmayan iyonlarla değiştirilir. Tam demineralizasyonda olduğu gibi, bir ters ozmoz sistemi ile de, neredeyse tamamen saf, tuzdan tam olarak arındırılmış ozmoz suyu üretilir. Su, yüksek basınç altında bir membrandan süzülür; bu membran suyun hemen hemen tüm içerik maddelerini tutar. Bu teknoloji, beraberinde birçok farklı avantaj getirir. Avantajlar, yalnızca kireç kalıntıları bulundurmayan mükemmel temizleme sonuçları ile sınırlı değildir. Bu yöntem, kireç kalıntılarının neden olduğu makine hasarlarını ve bozulmaları da önler. Bunun sonucunda da bakım aralıkları uzar. Ayrıca, yıkama için daha az temizlik kimyasalı ve parlatıcı gerekir; bu da yıkama işlemini belirgin derecede çevre dostu kılar. Son olarak, bardakların ve çatal-bıçak takımlarının elle parlatılmasına gerek kalmadığından ve oldukça az bardak kırıldığından, ters osmoz sistemi ile ekonomiklik de iyileştirilir.
Elcil etkinlikleri mümkün olan en düşük seviyeye indirin!
Gastronomi işletmecileri ve otel müdürleri tarafından maliyet boyutunda düzenlenebilecek bir diğer nokta ise, bulaşıkhanedeki elcil çalışmaların minimize edilmesidir. Aşağıdaki karşılaştırma, günlük olarak 600 bardağın yıkanması için gereken iş gücü ihtiyacını ortaya koymaktadır:
- Yıkama sonrasında bardaklar yıkama sepetinden çıkarılır ve dolaba dizilir. Sepet, yalnızca bardakların yıkanması için kullanılır.
- Bir sepet organizasyonu mevcuttur. Buna göre; yıkama sonrasında bardaklar sepette kalır. Bu sepetlerin içerisinde taşınırlar.
Tabloda gösterilen varsayımlar baz alındığında, bir şirketin iş gücü maliyetlerinden yıllık olarak 5.600 Avro tasarruf sağlaması mümkündür. Bu, yalnızca elcil çalışmaların ortadan kaldırılması ve bardak kırılma durumlarından kaçınılması ile mümkün kılınabilir.
Verimli bardak ve maliyet yönetimi büyük fayda sağlar
Bardak yönetimini optimize etmek ve bu sayede maliyetleri düşürmek için çeşitli imkanlar bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen noktaların yanı sıra, doğru bulaşıkhane planlaması ve optimum bulaşık yıkama teknolojisinde karar kılınması da önemli bir role sahiptir. Örneğin Offenburglu buaşık yıkama teknoloji uzmanı Meiko ürünü profesyonel bardak yıkama makineleri, giderek daha da pahalı hale gelen enerji ve su gibi kaynaklardan hissedilir derecede tasarruf sağlar, yüksek güvenilirlikleri ile ikna eder ve sürekli işletimde dahi her zaman hijyenik, tertemiz yıkama sonuçlarını güvence altına alır. Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse: Meiko ürünü bir makinede yıkanan bir bardağın kesinlikle çalışanlarınız tarafından sonradan kurutulması veya elle parlatılması gerekmez!
